Gülmesini Öğrenememiş Her İnsan, Kendi Yaşamının Katilidir…

“Gülmek, sadece bir tebessümden ibaret değildir; aksine, insanın gönül huzurunu, tevekkülünü ve ilahi aşka olan bağlılığını gösteren derin bir tezahürdür.” Gülmesini öğrenemeyen kişi, iç dünyasını karanlığa mahkûm eder, neşesiz bir ruhun, hakikatin nuruna erişmesi güçtür.” “Mevlana’nın “Neşen yoksa yolun da yoktur” sözü, insanın manevi yolculuğunda kalbin aydınlanmasını ve iç huzurunun önemini vurgulamaktadır. Gönlü sıkıntılarla kapanan kişi, hakikati göremez ve dünya darlığında mahkûm olur. Oysa hakikate eren bir gönül, her şeyin Allah’ın takdiriyle olduğunu bilir, kederin içinde kaybolmaz, aksine sabır ve şükürle huzura erer. “Gülmek, Allah’a duyulan güvenin ve ilahi aşkın bir yansımasıdır.” “Kalbinde neşe olmayan kişi, her zorluğu bir yük olarak görür, hayatın hikmetlerini idrak edemez. Oysa gönlün neşesi, insanın ruhunu canlandırır, onu hikmet ve “Aşkla yola koyar.” Gerçek saadet, Allah’ın takdir ve rızasına teslim olup, her anın ilahi rahmetle dolu olduğunu fark etmesidir. Kalbi gülümseyenin yolu aydınlık olur. Hakikatin bu anahtarını sakın kaybetmeyin…